Haşere İlaçlama

Kene ve Kene İlaçlaması

 
 
Kene, sadece ken emen, rahatsız eden bir haşere veya zararlı değildir. İnsanlar için ölümcül olabilen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ve Lyme hastalıklarının taşıyıcısı ve hastalığa sebep olan çok tehlikeli bir zararlıdır.
 

Zararlı olarak kabul edilen bu tip kenelerin 29 türü vardır. Yeni doğan türüne larva, gelişmekte olan türüne nimf denilmektedir. Dişi keneler yapı olarak erkeklerden farklıdır. Dişilerde arka bölümdeki kızıl renk biraz daha geniştir. Ayaklar biraz daha uzundur. Erkeklerde ayaklar biraz daha kısa ve arka bölümdeki kızıllık daha azdır. Kış aylarını ağaç kovuklarında ve duvar çatlaklarında geçiren keneler, havalar ısınmaya başladıkça meralarda, çiftliklerde, piknik alanlarında ve diğer kırsal kesimlerde görülürler. Bahar ve yaz aylarında yoğun olarak ısırılma vakaları gözükür.

Kene İlaçlaması, Korunma ve Mücadele Yolları

Ülkemizde son senelerde kene alarmı verilmişti. İnsanlar kene ısırığı ve ondan bulaşan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı hakkındaki haberleri çok sık duymaya alıştığı için son zamanlarda tehlike önemsi veya geçmiş yanılgısı gelişti. Ancak tehlike devam ediyor. Ülkemizde bu büyük tehlikenin yayılmasının temel nedeni, kuş gribi nedeniyle kümes hayvanlarının telef edilmesi oldu. Ekolojideki bu ani dengesizlik kenelerin çoğalmasına neden oldu. İnsanlar için kene ısırığı gerçekten büyük tehlike arz etmektedir. Kenelerle mücadelede konusunda konuyu hafife almalı ve bilinçli olmalı ve kene mücadelesinde uzman yardımı ve en iyi yöntemleri tercih etmelisiniz. Mücadele için profesyonel firmaların güncel bilgilerinden yararlanmayı ve mücadele seçeneklerini değerlendirmelisiniz. İlaçlama işlemlerinde ilk önemli konu yuvalarının tespit edilmesi işlemidir. Keneye özel ilaçlara sahip ve etkili mücadele yapmaya yetkin böcek ilaçlama yöntemleri sorunu etkili bir şekilde çözecektir. Amatörce yapılacak ilaçlama yöntemleri fayda yerine zarar meydana getirecektir. İnsan hayatı için tehlike arz eden bu zararlılar, görüldükleri hatta şüphe görüldüğünden şüphe duyulduğu andan itibaren mücadeleye başlanması gereken ciddi bir tehdittir. Bölgenin kısa zamanda ilaçlanması gerekir. Çoğaldıkları zaman yok etmek çok zor hale gelmektedir. Keneler Nasıl Kan Emerler? Keneler ağız bölümündeki özel bıçaklar sayesinde deriyi keserler. Ağız bölümü derinin altına girer ve kanı çekmeye başlar. Ayaklarıyla deriye yapışan keneler, doyana kadar deriyi bırakmaz. Kene gibi yapıştı, sözü buradan gelmektedir. İlkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkarlar. Özellikle çiftlik ve evcil hayvanların kulak, anal, kuyruk ve sırt bölgelerinde görülürler. Keneler, tek bir yapısal vücuttan oluşur. Ön kısımda kanı emmek için tasarlanmış ağız bölümü bulunmaktadır. Bacaklarının uçlarında çengeller ve vantuzlar olan keneler deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. Tamamen şişince kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşıp ot veya ağaçlara tırmanırlar. Ormanlarda bahçelerde bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emerler. Kenelerin tükürük salgısı dokuları sindiren ve likefiye eden proteolitik enzimler içerir. İnsan ve hayvan hastalıklarının taşınmasında önemli  rol oynarlar. Kenelerde üreme eşeylidir, Çiftleşme kan emme sırasında konağın üzerinde olur, Çiftleşmeden sonra erkek konağı terk eder ve ölür, dişi kene ise tam doyuncaya kadar kan emmeye devam eder. Yumurtalarını yaprak altına ve diğer bölgelere bırakırlar. Ortam ve kan emme özelliğine göre yumurtlama işlemi gerçekleşmektedir. 3 bin ile 15 bin arasında yumurta bırakırlar. Yumurtadan çıkan larvalar üç çift bacaklıdır. Dişiler yumurtladıktan sonra ölürler.

Kene Isırıklarından Korunma ve Mücadelesi

Keneler tüm sıcak iklimlerde görülebilmektedir. Sorunun sadece İç Anadolu yöresine özgü olduğu büyük bir yanılgıdır. En çok yeşillik alanlar tehlike arz ettiği için dikkatli olmak gerekir.
Piknikte veya çayırda gezmeye çıktığınız zaman çoraplarınızı paçanızın üzerine çekiniz. Kollu gömlek giyiniz ve kolların kenarlarını ilikleyiniz. Bu alanlara seyahat edecekseniz açık renkli kıyafetler giyiniz. Bu sayede keneleri fark etmeniz daha kolay olacaktır. Bu kural sadece kene tehlikesi için geçerli değildir. İnsanlar için zararlı olan bütün haşerelerden korunmak için bu tedbirleri almanız gerekir.
Kene bulunması olası alanlardan sonra tüm vücudu ve özellikle çocuklarınızın vücudunu kontrol ediniz. Diz altı, kulak arkası gibi gözden uzak yerleri de ihmal etmeden kontrol yapınız.
Tehlike olan bölgelerden uzak durmak hem sizin için hem aileniz için daha sağlıklı olacaktır. Ahırlar, çiftlikler, evcil hayvan barınakları benzeri birçok alan, kenelerin en çok bulunduğu alanlardır. Bu alanlara yakın piknik alanlarında çok dikkatli olmanız gerekir.
Yine evcil hayvan sahibi iseniz, özellikle köpek sahibi iseniz hem hayvanınızı gezdirirken, hem gezintiden geldikten sonra hayvanın tüylerinin arasını kontrol etmekte gerekir.

Kene Isırığı Tespiti Halinde ve Kenenin Çıkarılması

Kene ısırdığı zaman kafasını derinin altına gömer. Kene çıkarma işleminde bütün vücut çıkmalıdır. Kene ısırması meydana gelirse kendiniz keneyi sökmeye çalışmayın. Kenenin vücuda yapıştığını görürseniz kesinlikle çıplak elle çekerek çıkarmayınız. Keneyi çıkarmak için kolonya sürmek, yakmak veya başka maddeleri keneye sürmek hastalığın çok hızlı bir şekilde ısırılan kişiye aktarılmasına neden olur. Bu tür yöntemleri kesinlikle denemeyiniz. Çıkarılması için sağlık kuruluşlarından yardım almanız en doğrusu olacaktır.
Her kene ısırığında mutlaka hastalık kapılacak değildir. Kenenin taşıyıcı olması ve taşıyıcı olsa dahi en kısa zamanda kenenin çıkarılması da hastalık bulaşma riski açısından çok önemlidir. Bu hastalığın bulaşma riskini azaltan çok önemli bir kuraldır.
Kene ısırığından 10 süreyle ısırılan kişi takip edilmelidir. Hastalık belirtileri görülürse derhal sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Hayvanlarda KKKA hastalığı bulaşsa dahi belirti vermez. Bu sebeple, özellikle çiftlik gibi bir yerde iseniz, hatta sadece bu hastalık için değil, genel bir kural olarak ta hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına çıplak elle temas etmeyiniz.

Kene İlaçlama Yöntemi

Sokak hayvanları, küçük ve büyük baş hayvanlar, keneleri beraberinde taşır. Sokak hayvanlarının girdikleri yerlerde keneler görülür. Kene ilaçlaması yönteminde yuva tespiti önemlidir. Zararlıların yaşadıkları noktalar tespit edilmelidir. Bu zararlı haşereleri tek tek yok etmek mümkün değildir. Bu nedenle genel anlamda geniş bölge ilaçlama işlemi gerçekleştirilmelidir.
Böcek ilacı konusunda deneyimli ve uzman böcek ilaçlama firmalarının tavsiyesine uymak en doğru tercih olacaktır. Doğru uzman, uygun ilaç ve ilaçlama yöntemlerinden sonra verilen tavsiyelere uymak mücadele için önemlidir.
Örneğin, kenelerin bulunduğu yerler kapalı alanlarsa ilaçlama yapıldıktan sonra havalandırma yapılmamalıdır. Bu şekilde ilacın tesiri artacaktır. Kısa zamanda keneler ortadan kalkacaktır. Keneden şüphelendiğiniz herhangi bir zamanda derhal bize ulaştığınız takdirde 7/24 günün her saatinde ilaçlama hizmeti sunan BİOHİJYENİX ekipleri, sorunun en çok görüldüğü yaz aylarında sizi kene tehlikesinden korumak için var güçleri ile çalışır. İlk aşamada kenenin türü veya böceğin türü hakkında genel bir araştırma işlemi gerçekleşmektedir. Kene ilacı olarak bir çok tipte ilaç mevcuttur. Ama en doğru seçimi keneli alanı inceleyen uzmanlar gerçekleştirecektir. İlaçlanacak yerde insan veya hayvanların zarar görmemesi için gerekli önlemler alınmaktadır. Özel kıyafetlerle elemanlarımız kısa sürede ilaçlama işlemini gerçekleştirir. İlaçlama sonrasında dezenfeksiyon işlemleriyle yaşam alanlarınız yaşanır hale getirilir. Bu tip bir haşere tehlikesinden dolayı ihmale, hafife almaya gelmez. Bunu tekrar tekrar hatırlatmak ta faya görüyoruz. Bu zararlıdan kurtulmak için bu konuda uzman firmaları tercih etmelisiniz. Kenelere dünya’nın her bölgesinde rastlayabilirsiniz. Altmış beş tür hastalığa neden olan bu haşereler Lyme ve KKKA (Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi) hastalığına neden olmaktadır.

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi

Kenenin en büyük tehlikesi taşıdığı Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA, Crimean-Congo haemorrhagic fever ) hastalığıdır. Nairovirüs grubundan bir Bunyaviridae çeşidi ait olan tek sarmallı RNA virüs, bu hastalığa sebep olmaktadır. Başlıca belirtileri yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, iştahsızlık, ishal, bulantıyla beraber kusmadır. Hastalık ilerledikçe, tedavi edilmez ve kişinin bağışıklık sistemi yeterince karşı koyamazsa sonu ölümle sonuçlanmaktadır. Enfeksiyon hastalığı olarak kabul edilmesinin sebebi keneden bulaşmasıdır. Yeni yeni duyulmasına karşın ilk olarak Tacikistan’da 12. yüzyılda bir hastalık olarak literatüre geçmiştir. İkinci dünya savaşı sırasında Kırım’da çiftçilere yardım eden Sovyet askerleri arasında görüldüğünden dolayı son bilimsel literatürlere Kırım Kanamalı (Hemorajik) Ateşi olarak kaydedilmiştir. Hastalığın tam ismini veren, Kongo kelimesi ise Yaklaşık 10 sene sonra Kongo ismi verilen ve Zaire’de tespit edilen virüsün 1969 yılındaki araştırmalar ile aslında aynı virüs olduğunun anlaşılması ile eklenmiştir. 2000’li yıllarda ülkemizde kuş gribinden sonra milyonlarca kümes hayvanın telefi ile kene sayısını artmasıyla beraber bu hastalık ile tanışmaya başladık. Bu yıllardan sonra kenenin yoğun olarak görüldüğü Kuzey İç Anadolu, Kuzey Doğu Anadolu ve Orta Karadeniz bölgelerinde yaşayan insanlarımızda hastalıkta görülmeye başlanmıştır. Kenenin sıcaklıklar ile yayılmasıyla başka bölge ve illerimizde de Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi vakalarının görüldüğü bildirilmiştir. En çok kenenin aktif olduğu bahar ve yaz aylarında görülmesine karşın kışların geç geldiği aylara kadar da kene aktivitesi sürdüğünden hastalık insanlarımıza bulaşabilmektedir.
Hastalığın ana taşıyıcısı kenelerdir. Taşıyıcı ısırığı ve kan emmesiyle beraber hastalık insanlara bulaşır. Hasta da viremik dönemde bu hastalığı başkalarına bulaştırabilir. Hasta kişinin kan, salgı ve vücut sıvılarına koruma olmadan dokunulması da tehlikelidir. Hastalığın vücutta yayılımı, taşıyıcı hayvanın, genellikle kenenin ısırığından itibaren 1 ila 3 gün içinde, maksimum 9 gün içinde görülebilmektedir. Eğer hasta kişinin kan veya vücut sıvıları ile temas edip hastalık kapılmış ise bu süre 13 gün kadar olabilmektedir. Halen aşı çalışmaları sürmesine rağmen hastalık ile ilgili en büyük problem etkin bir aşı ve tedavinin olmamasıdır. Daha çok destek tedavileri ile hastaya yardım edilebilmektedir. Ülkemizde 2009 yılın, tam 1318 tespit edilen vaka ile bu hastalığın görülmesi açısından zirve yılı olmuştur. Farkındalığın arttırılması çalışmaları sayesinde tespit edilen vaka sayısında düşüş olsa da halen yılda 300-350 vaka gözükmektedir.
Keneden korunma hastalıktan da korunmanın başlıca yoludur.

Lyme Hastalığı; Kenelerden Bulaşan, Önemsenmeyen Ama Çok Ciddi Diğer Hastalık

Lyme hastalığı, Borrelia burgdorferi sensu lato bakterisinin neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. B. burgdorferi insanlara KKKA gibi yine kene ısırmasıyla bulaşır. Kene, enfekte hayvanları genellikle fareler ile beslendikten sonra taşıyıcı hale gelir. Enfeksiyonun iletilmesi için kenenin ciltte 24 ila 48 saat boyunca bulunması gerekir. Lyme hastalığı olan çoğu kişinin kene ısırığı hatırası yoktur. Lyme hastalığı ilk kez 1975’te Connecticut’taki Old Lyme kasabasında rapor edilmiştir. Ormanlık alanlarda yaşayan veya zaman geçirenlerin bu hastalığı kapma olasılığı daha fazladır. Ormanlık alanlarda bırakılan evcil hayvanları olan insanların da Lyme hastalığına yakalanma riski daha yüksektir. Lyme hastalığı belirtileri Lyme hastalığı üç aşamada ortaya çıkar: Erken Dönem, Erken Yayılma ve Geç Yayılma. Karşılaştığınız belirtiler, hastalığın hangi aşamada olduğuna bağlı olacaktır. Aşama 1: Erken Dönem Lyme hastalığı belirtileri kene ısırığından bir ila iki hafta sonra başlar. İlk belirtilerden biri, bakterilerin kan dolaşımında çoğaldığının bir işareti olan “boğa gözü” döküntüsüdür. Döküntü, kene ısırığı bölgesinde, kenarlarında kızarıklık alanı olan açık bir nokta ile çevrili merkezi kırmızı nokta olarak ortaya çıkar. Dokunduğunuzda sıcak olabilir. Ama acı verici değildir ve kaşınmaz. Bu kızarıklık dört hafta sonra kaybolacaktır. Bu kızarıklığın resmi adı “eritema”dır. Eritema kızarıklığı Lyme hastalığının karakteristiğidir. Bununla birlikte, birçok insan bu belirtiye sahip değildir. Bazı insanlarda belirti, koyu kırmızı renkli bir döküntüyken, koyu tenli insanlar da çürük benzeri bir döküntü görülebilir. 2. Aşama: Erken Yayılmış Lyme Hastalığı Erken yayılmış Lyme hastalığı kene ısırmasından birkaç hafta sonra ortaya çıkar. Bu aşamada bakteriler vücutta yayılmaya başlar. Grip benzeri semptomlarla karakterize edilir. Titreme, yüksek ateş, büyümüş lenf düğümleri, boğaz ağrısı, görme bozuklukları, yorgunluk, kas ağrıları, baş ağrısı gibi semptomlara sahiptir.
Erken yayılan dönemde iseniz, genel olarak kendinizi hasta hissedersiniz. Isırık dışındaki bölgelerde bir döküntü ortaya çıkabilir. Uyuşukluk, karıncalanma ve Bell’in felci gibi nörolojik işaretler de ortaya çıkabilir. Hastalığın bu evresi, menenjit ve kalp ileti rahatsızlıkları ile komplike olabilir. Aşama 1 ve 2’nin belirtileri üst üste gelebilir. 3. Aşama : Geç Yayılmış Lyme Hastalığı   Geç yayılmış dönem, enfeksiyon 1. ve 2. aşamalarda tedavi edilmediğinde ortaya çıkar. 3. Aşama, kene ısırmasından haftalar, aylar veya yıllar sonra ortaya çıkabilir. Bu aşama ile şu şekilde karakterize edilir. Şiddetli baş ağrısı, bir veya daha fazla büyük eklemin artriti, kalp ritmindeki bozukluklar, hafıza, ruh hali ve uykuyu içeren beyin hastalıkları (ensefalopati), kısa süreli hafıza kaybı, konsantrasyon zorluğu, zihinsel sorunlar ve konuşma problemleri, kollarda, bacaklarda, ellerde veya ayaklarda uyuşma.
Kene ısırığından şüphelenildiği veya yukarıda saydığımız semptomlardan herhangi birini yaşarsanız derhal sağlık kuruluşuna ulaşmanız gerekir.  

Bunlar da hoşunuza gidebilir...